10 Kasım 2009 Salı

society... I hope you're not lonely... without me.

society

Oh it's a mystery to me.
We have a greed, with which we have agreed...
and you think you have to want more than you need...
until you have it all, you won't be free.

Society, you're a crazy breed.
I hope you're not lonely, without me.

When you want more than you have, you think you need...
and when you think more then you want, your thoughts begin to bleed.
I think I need to find a bigger place...
cause when you have more than you think, you need more space.

Society, you're a crazy breed.
I hope you're not lonely, without me.
Society, crazy indeed...
I hope you're not lonely, without me.

There's those thinkin' more or less, less is more,
but if less is more, how you keepin' score?
It means for every point you make, your level drops.
Kinda like you're startin' from the top...
and you can't do that.

Society, you're a crazy breed.
I hope you're not lonely, without me.
Society, crazy indeed...
I hope you're not lonely, without me
Society, have mercy on me.
I hope you're not angry, if I disagree.
Society, crazy indeed.
I hope you're not lonely...
without me.

ah be

ah be istanbul/murat hasarı

aramızda yollar var
aşılmaz değil
köpürür arada denizler
geçilmez değil
sen karşı kıyıda bir güneş
ben ay misali
yakamozlarda buluşuruz
geç kalma bari

20 Ekim 2009 Salı

Toparlanma?

winning a battle losing the war

biz şimdi bi şarkıyı dinlerken uçuyoruz hani. zihnimizden geçen şarkının bize düşündürdükleri zamanla nasıl değişebiliyormuş. bunu da gördüm. evet ilk başa dönüyorsun şarkıyı dinlerken, sana hatırlatıyor, zaman yolculuğu gibi tıpkı. birden bire geçmişte bi an'a gidiveriyorsun. ama mesela bir bakıyorsun o şarkıda düşündüğün insanın durumundasın şimdi de. zaman nasıl böyle ilerleyebiliyor şaşırıyorum. (belki de zaman ilerlemeci değil sanılanın aksine:) zaten ben bu dünyaya şaşırmaya gelmişim.
he bi de gülmeye. ama sormayın.

19 Ekim 2009 Pazartesi

KÜÇÜK BİR HİKAYE

Bu gece bir hikaye yazdım kendime. Tanıdığım tüm insanlar vardı içinde. Bazı kişilerin ismi çok geçti hikayede. Ama hiç kahraman yaratmadım. Ordan burdan olacaklardan bazen olması gerekli şeylerden bahsettim. Mutluluklardan bahserken tam birşey çöreklendi içime işte o zaman acıdan da bahsetmek zorunda kaldım. Sonra dedim ki kendime "hikayem nasıl da hayata benzedi". Hiç bitirmek istemedim hikayeyi. Son buldu böyle...

20 Haziran 2009 Cumartesi

3 karnaval

bizim rüzgarımız olurdu yürürken..

3 Haziran 2009 Çarşamba

haziranda ölmek zor


".....
Sen diyorum İstanbul geliyor aklıma
İstanbul diyorum sen
Sen şehrim kadar güzelsin
şehrim senin kadar acılı.

..."
Nazım Hikmet (
5 Kasım 1945'ten)